HEPAR Genel Başkanı
Osman Pamukoğlu, cezaevlerindeki açlık grevleriyle ilgili, “Ölüm orucunu neden cezaevindeki tutuyor? Bunların milletvekilleri var, İmralı’daki var, onlar tutsa ya” dedi. Pamukoğlu, partisinin Eskişehir il teşkilatı binasında düzenlediği basın toplantısında, HEPAR’ın yaklaşık 60 ilde ve 500 ilçede kurulu örgütünün bulunduğunu ve son 4 ayda HEPAR’a büyük bir ilginin olduğunu kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dış ve iç politikada sıkıntılı zamanlar yaşadığını öne süren Osman Pamukoğlu, şöyle konuştu:
“Halk gidişatı gördü”
“Halk, içerideki ve dışarıdaki gidişatı gördü. 1923’ten beri ilk kez kendi topraklarımızın etrafında bu kadar problemle karşılaştık. Terör, aldı başını gidiyor. Kasım ayına geldik, hala örgüt Lice’nin bir karakoluna gündüz gözüyle saldırabiliyor. Her şey çığırından çıktı. Bütün bunlar dış politikadaki büyük bir fiyaskodur. Ekonomik sistemde, yabancı veya dışarıya bağlı sıcak paranın Türkiye’ye gelişi ve kullanımından doğan bir rahatlık görülüyor. Türkiye’de üretim diye bir şey yok. Türkiye, dışarıdan ot ve saman alan bir ülke haline geldi. Kamu serveti kalmadı. Geriye, üzerinde yaşadığımız topraklar kaldı. Herkes bu yolun yol olmadığını, mevcut partilerle bir yere gelinemeyeceğini gördü. Artık, halkın bir karar vermesi gerekiyor. Bu karar, şu anda HEPAR olarak görülüyor.” Osman Pamukoğlu, bir gazetecinin cezaevlerindeki açlık grevlerini hatırlatması üzerine, şunları söyledi: “
Ölüm orucu, bir dayatmadır. Ölüm orucu baskıyla yaptırılıyor. Ölüm orucunu neden cezaevindeki tutuyor? Bunların milletvekilleri var, İmralı’daki var, onlar tutsa ya... Bunların hepsi genel bir planın parçasıdır. Duygu istismarından başka bir şey değil. Hiç kimsenin durup dururken kendini ölüme terk etmesi ve ölüm yoluna girmesi akılla, mantıkla varılacak bir şey değil.”